eohrD. Böbrek taşlarının bitkisel tedavi yöntemini verdiğimde, safra kesesi taşları için de bir çözümden bahsedeceğimi söylemiştim hatırlarsanız. Her ikisi de aynı kategoride gibi görünse de böbrek taşlarını eriten ya da düşüren yöntemler safra kesesi taşlarında işe yaramıyor maalesef. Fakat birazdan bahsedeceğim yöntem safra kesesi taşını erittiği gibi böbrek taşlarını da eritiyor. Tecrübeyle sabittir! Benim safra kesesi taşıyla tanışmam birkaç yıl önce olsa da bendeki varlığı daha öncesine dayanıyor. Yani ben yaklaşık iki yıl bedenimdeki bu taştan habersiz, hiçbir sıkıntı hissetmeden yaşamışım. Beyaz saçlarım için sarımsak yutmaya başlamasaydım, muhtemelen aynı şekilde yaşamaya devam ediyor olacaktım. Bunu yapmaya başladıktan sonraki ilk iki haftamı tarif edemem. Safra kesesi taşı öyle bir şey ki bütün bedeninizi allak bullak ediyor; bütün parçaları arızalanmış bir makine gibi oluyorsunuz. Bu dönem de yatağımdan zorla kalkıp pek çok polikliniğin kapısını çaldım. Neyse ki sonunda sorunu bulduk fakat çok zor bir süreçti. Şimdi ise teşhis koyacak kadar iyi tanıyorum safra kesesi taşını. Tıpta bahsedilen tek çözümü, safra kesesinin ameliyatla alınması. Fakat bir organını kaybetme fikri hiç hoş gelmiyor kulağa. Basit bir ameliyat gibi görünse de, bu organ olmadan hayat devam etse de araştırmalarım sonucu gördüm ki ameliyattan sonra sadece ağrıdan kurtuluyorsunuz. Yağlı gıdalar tükettiğiniz de, yumurta sarısı tükettiğiniz de ya da soğan-sarımsak gibi gıdalar; aynı mide bulantılarını yaşamaya devam ediyorsunuz. Ancak taşla yaşamak her zaman tehlikesiz değil. İlerlediğinde kötü sonuçlarla karşılaşmaktan bahsediyor doktorlar. Taşın kanala düşmesi, polip oluşumu ya da daha kötü sonuçlar. Yeri gelmişken, bu süreçte yine ameliyattan başka çözümü bilinmeyen ve 10 mm ye ulaştığında bunun kanser demek olduğunu en yetkili ağızdan duyduğum poliple de tanıştım. Bu tanışıklığımız dört haftalık yoğun alkali su kullanımı sonucu çok kısa sürdü. Nasıl kullandığımı da burada yazmıştım. Bazılarınızın şahit olduğu bu süreçte bu taşı düşürmek ya da eritmek için internette ne bulduysam yapmaya çalıştım. Hatta gerekli tedbirleri alarak bazı riskli uygulamaları bile denedim. Maalesef geçen yıla kadar hiçbir uygulamadan sonuç alamadım. Safra kesemde taş olduğunu ilk öğrendiğim zamanlarda, bir meslektaşımın hem eczacılık hem tıp mezunu ve şimdi emekli doktor olan eşiyle sohbetimiz sırasında bana eski bir kaynak kitap getirmiş ve bu konudaki alternatif tedaviyi göstermişti. Kitapta tavuk taşlığının zarının toz haline getirilip kullanılması gerektiği yazıyordu. Fakat bu bana o kadar imkansız göründü ki üzerinde durmadım. Çünkü tavuklar artık tamamen temizlenmiş olarak müşteriye sunuluyordu. Geçen yıl, bu sohbeti hatırlayıp biraz araştırmaya karar verdim. Önce bu konuda bilimsel bir çalışma yapıldığını öğrendim. Çalışmalar 2009 yılında başlatılmış ve iki yıl devam etmiş. Böbrek taşına sahip hastalar üzerinde yapılsa da bu çalışmanın sonunda % 75 oranında başarı sağlanmış. Araştırdıkça sonuç alan başka böbrek hastalarına da rastladım. Safra kesesi taşıyla ilgili bir örneğe rastlamasam da kullanmaya karar verdim ve başladım tavukçularla görüşmeye. Onlardan bazıları konuya aşinaydı, üstelik safra kesesi taşlarının da adı geçmeye başlamıştı artık. Nihayet tavuğun taşlık zarına ben de ulaştım. Biraz zaman aldı gelmesi ama temin edilebilir bir şey olduğunu anladım. Eve getirdikten sonra ben uzak durdum çünkü hayvansal ürünlerin kokusuna karşı çok hassasım. Temizleme işlemini ben yapsaydım kullanamayabilirdim. Bu sizi korkutmasın; sadece küçük taş parçaları ya da nadiren ot gibi şeylerle karşılaşıyorsunuz. Beni rahatsız eden çiğ et benzeri bir kokuya sahip olması ki o koku ile de sadece hazırlık aşamasında muhatap olunuyor. Birazdan fotoğraflarla yeniden döneceğim hazırlanışına fakat ona geçmeden önce kısaca etkisinden söz edeyim. Ben 5-6 hafta boyunca günde üç kez kullandım hazırladığımız bu ilacı ve bu süre sonunda ilk kez taşta gerileme görüldü. Gerileme 2 mm olarak görüntülense de büyüme payını da unutmamak gerekir. O dönem de her gün düzenli olarak kuruyemiş tükettiğim için olsa gerek, birkaç hafta içinde 16 mm olan safra kesesi taşı 22 mm’ye fırlamıştı. 5-6 haftalık kür sırasında büyüme durmakla kalmamış 2 mm’lik bir küçülme meydana gelmişti. Böbreklerimde kür öncesinde görüntülenen 4’er mm’lik taşlar ise tamamen kaybolmuştu. Bu da bize gösteriyor ki küçük taşlar küre hemen yanıt verirken, büyük taşların aynı hızla yanıt vermesi için önce biraz aşınıp küçülmesi gerekiyor. Bu tespitin ardından küre devam edemedim uzunca bir zaman. Yeniden başlıyorum şimdi. Taşlık zarını temin ettim. Bu yazıyı bekletmemin nedeni buydu aslında. Malzemeler gelsin ve fotoğraflarla daha net bir anlatım olsun istedim. Bu kez arkadaşımın veteriner eşi yardımıyla fabrikadan temin ettiğim için, hem içi hem de dışı daha temiz görünüyor. Üstelik 1 nolu fotoğrafta gördüğünüz gibi ambalajlı geldi. Gün içinde sıcak havaya maruz kalmaması için derin dondurucuya koymuşlar. Bu nedenle 2 nolu fotoğrafta gördüğünüz gibi buzluydu. Buzu çözüldükten sonra ayıklamak ve temizce yıkamak gerekiyor. 3 nolu fotoğrafta temizlenmiş halini, 4 nolu fotoğrafta ise çıkan çöpü görüyorsunuz. Yakından çekmeye çalıştım fakat yine de fotoğrafı büyütüp inceleyin ki neyi temizleyeceğinizi daha net görün. Temizlenmiş taşlık zarlarını süzüp genişçe bir yüzeyde kurutmak gerekiyor. Kuruması uzun sürmüyor, hava sıcaklığına göre 1-2 gün yetiyor. Kurutulmuş halini 5 nolu fotoğrafta görüyorsunuz. Renkler fotoğraflarken biraz bozulsa da aşağı yukarı böyle. Kuruduktan sonra robot yardımıyla öğütülüyor. 6 ve 7 nolu fotoğraflar öğütülmüş ve kullanıma hazır halini gösteriyor. Yakın çekim olduğu için iri görünse de aslında ince toz şeker gibi. Zaten yeterince inceltilmediğinde yutarken mukozaya yapışanlar rahatsız ediyor. Kullanıma hazır halinde kötü koku yok. Yutarken ve yuttuktan sonra rahatsız eden bir tat ya da koku da yok. Bu son haliyle her gün sabah, öğle ve akşam öğünlerinden yarım saat kadar önce bol suyla 1’er çay kaşığı yutmak gerekiyor. Günde üç kez ve düzenli kullanım önemli! Başta da söylediğim gibi safra kesesi taşının sonuç veren tek ilacı bu. Aynı zamanda böbrek taşlarını da eritiyor düşürmüyor! fakat acil durumlarda bu yöntemi kullanmak mümkün değil. Böyle bir durumda daha önce böbrek taşlarını düşürmek için verdiğim yöntemi uygulamanızı öneririm. Buradan ona da kolayca ulaşabilirsiniz. Siz de benim gibi başlamadan önce kontrolünüzü yaptırabilirsiniz. Ultrason raporlarımı kaldırmışım, elime geçtiğinde yazımın sonuna ekleyeceğim. En azından taştan kurtulana kadar soğan, sarımsak, turşu, acı, yumurta sarısı ve yağlı olan her türlü yiyecekten uzak durun! Hep birlikte şifa bulmayı diliyorum.. Sevgiler.. Safra kesesi polipleri kendiliğinden geçer mi? Sorusuna geçmeden önce size safra kesesindeki polipler nasıl oluşur, riskleri nelerdir, ne gibi türleri vardır, safra kesesi polipleri neden ve ne kadar önemlidir, safra kesesi polibi olan kişiler ameliyat olmak zorunda mıdır, safra kesesi polipleri kendiliğinden geçer mi konuları üzerinde geniş ve detaylı bir açıklamanın yerinde olacağı keselerindeki polip oluşumları genellikle iyi huylu tümörlerdir. Poliplerin belli olması için öyle belli başlı sebepler yoktur. Ultrasonla yapılan genel bir taramada ortaya çıkmaktadır. Polipler safrada biriken yağlarda oluşur. Safra kesesinde olan yağlar metabolik açıdan yakılmadığı zaman birikirler ve kolesterol birikir bunun sonucunda polipler ortaya çıkmaktadır. Polipler hiçbir zaman kendiliğinden belirti vermediği için ultrasonla bakıldıktan sonra ortaya çıkar. Safra sıvısından alınan bir örnekle kanser taraması yapılmaktadır. Yapılan taramanın sonucuna göre polip oluşumunda cinsiyet, yaş, kilo, hormonlar ve gebelik gibi unsurlar etkili değildir. Poliplerin küçükleri genellikle vücuda hiçbir zararı yoktur. Ancak poliplerin kanser riski taşıdığından dolayı ameliyatla alınması en doğru karardır. Bu kararın alınabilmesi de uzman bir doktor tarafından yapılan tetkik ve tanı işlemleri sonrasında Kesesinde Polip Oluşumunda Riskler Nelerdir?Safra kesesi polip oluşum risklerini tanımakta fayda görmekteyiz. Bu riskler;Kişilerde gardner sendromu görülmesiKaraciğer iltihaplanması60 yaşının üzerinde kişiler olmakKişinin safra kesesi taşı rahatsızlığı olmasıBüyük polipler oluşumuOlup, bu riskler karşısında dikkatli olunması Kesesinde Polip TürleriSafra kesenizde oluşan polipler iyi huylu ve kötü huylu olmak üzere 2’ye ayrılır. Poliplerin çoğu kolesterol poliplerinden oluşmaktadır. Kolestroldan oluşan polipler safra kanallarında tıkanıklığa yol açabilmektedir ve bunun sonucunda pankreatit hastalığının sebebi olabilir. Safra kesesinde polip olan kişilerde bulantı, kusma ve karın ağrısı gibi sorunlar görülebilir fakat genellikle polipler hiçbir şekilde belirti vermez. Ultrason taraması ile ortaya Kesesi Polipleri Neden Ve Ne Kadar Önemlidir?Safra kesesinin içinde gerçek polipler çok az görülür. Poliplerin çoğu zararsız ve kanser riski içermeyen poliplerdir. Safra kesesindeki gerçek polipler tüm safra kesesinin çok az bir kısmını kaplamaktadır. Ancak kanserleşme riski fazla olduğundan dolayı en önemli olan bu gruptur. Kanser riskinin olup olmadığını ultrasondaki poliplerin boyutu ve görünüşleri fikir vermektedir. Bu ultrasondaki görünen polipler eğer şüpheli ise bilgisayarlı tomografiyle veya endoskopiyle daha net Kesesi Polipi Olan Herkes Ameliyat Olmak Zorunda Mıdır?Polipler ortaya çıktığında en önemli karar hangi hastaların ameliyat edilip hangi hastaların takip edileceği konusudur. Çünkü tüm polipleri ameliyat etmeyi düşünürsek bu poliplerin çok az bir kısmında kanserleşme riski olduğundan dolayı geri kalan büyük kısmı gereksiz yere ameliyat etmiş oluruz. Bu yüzden bu konu hakkındaki riskleri iyi bilip ameliyata öyle karar vermek gerekiyor. Poliplerdeki genişleme, hızlı büyüme ve kişinin 50 yaşından büyük olması polipteki kanserleşme riskini oldukça fazlaya çıkarmaktadır. Polipler ilk başlarda küçük olabilir ama gittikçe büyüyen polipler, fazla polip olması ve 50 yaşından büyük olan hastaların ameliyat olması önerilir. Bunun dışında oluşan hastalıklar için poliplerin yapısına göre 3-6 ayda bir ultrason kontrolüyle beraber poliplerin durumu Kesesi Polipleri İyileşme SüreciSafra kesesindeki polipler eğer tedavi edilmezse ileride ölümcül olabilir. O yüzden erken teşhiste çok önemlidir. Yapılan ameliyatlarda sadece poliplerin alınması gibi bir durum söz konusu olamaz direk safra kesesi alınır. Safra kesesinin olamaması vücudumuz için çok önemli değildir çünkü onun yaptığı görevi vücudumuz kendiside yapabilir. Yanı kısa ve öz olarak belirtmek gerekirse polipler hiçbir zaman kendiliğinden geçmez küçük olan polipler takip edilebilir fakat durum ilerlediği zaman ameliyat şarttır. Safra kesesi polip, safra kesesinin iç yüzeyinde oluşan doku büyümeleridir. Diğer bir tanıma göre de safra kesesindeki iyi huylu tümörlerdir. Ancak bazı durumlarda ciddi bir kanser semptomu da yüzde 60’ı kolesterol poliplerinden oluşmaktadır. Yaygın olan kolesterol polipleri, kolesterol kristallerinin safra kesesi duvarında taş oluşumuna yol açacak şekilde birikmesi sonucu oluşur. Bu tür polipler, safra yolu tıkanıklığı ya da pankreatit gibi sorunlara yol kesesinde polip tespit edildiğinde hastalar, safra kesesi polipleri küçülür mü sorusunu merak etmektedir. Safra kesesi polipleri kendiliğinden geçmez ya da herhangi bir bitkisel tedavi ile küçülmez. Ancak poliplerin küçülmemesi ve aynı boyutta kalması risk doğurmamaktadır. Hastanın herhangi bir şikayeti yoksa safra kesesi poliplerinin çoğu risksizdir. Risk doğuran polipler, zamanla büyüyen ve boyutu 1 ila 2 santimetreye ulaşan Kesesi Polipleri Kanser Yapar Mı?Beş milimetreden küçük safra kesesi polipleri kanser riski doğurmaz; ancak daha büyük boyuttaki poliplerin kansere dönüşme riski bulunmaktadır. Kanser geliştiren safra kesesi polipleri, ortalama 10 ila 20 milimetre büyüklükteki adenomyom polipleridir. Bu polip türü, safra kesesi poliplerinin yüzde 25’ini oluşturmaktadır. Adenomyom safra kesesi poliplerinin çapı 20 milimetreye yaklaştıkça kanser riski daha da Kesesi Polipleri Kendiliğinden Geçer Mi?Bazı kişiler, bitkisel kürlerle safra kesesi poliplerinin kendiliğinden geçmesini beklemektedir. Ancak bitkisel kürlerin faydası ya da polipleri tedavi ettiği bilimsel olarak kanıtlanamamıştır. Safra kesesi poliplerinin kendiliğinden geçmesi olasılığı da Kesesi Polipleri Nasıl Tedavi edilir?Safra kesesi poliplerinin ameliyatsız tedavisi bulunmamaktadır. Büyük boyutlardaki safra kesesi polipleri kanser riski doğurmaktadır. Bu sebeple büyük polip durumunda safra kesesi polipleri tedavisi ameliyatla yapılmaktadır. Ameliyat, laparoskopik yani kansız ameliyat yöntemi ile yapılmaktadır. Ameliyatta safra kesesi organı karaciğerden ayrılarak, dışarıya alınır. Yani sadece safra kesesini almadan polipleri alma tekniği yoktur. Safra kesesi organının tümü dışarı alınarak, patolojik olarak incelenmektedir. Patolojiye göre ek tedavi gereği kesesi poliplerinin çapı 1 santimetreyi geçerse, kanser riskinden dolayı ameliyatla tedavi edilmektedir. Ancak safra kesesi poliplerinin yüzde 90’ı, 1 santimetrenin altında oluşmaktadır. Bu nedenle boyutu 5 milimetrenin altında ise ve herhangi bir şikayete yol açmıyorsa 6 ay sürelerle ultrasonografi ile takip edilmektedir. Polip çapında büyüme tespit edilmezse kontroller 1 yıla çıkarılmaktadır. Büyüme görülürse ya da iltihap oluşumu durumunda uzman doktorun değerlendirmesine göre ameliyat kararı verilebilmektedir.

safra kesesi polip nasıl geçer